Sıkıldıkça S.S.

İki buçuk senedir çok soru geldi ama adımı soran 1 kişi olmadı. “Sitede neden flüt notası yok?” ya da “Lannn senmi bana türkçhe öretceksin i.ne… sen kimsin?” tarzı sorular da zaten hep çalışmadığım yerlerdendi. Böylece gelen bu tarz soruları boş bırakmak için şartlar oluşmuştu.

Hayatıma Facebook‘un girmesi ile neden kimsenin bana “Tanışalım mı bebeğim?” gibi bir soru sormadığını anlamış oldum. Cevap çok netti. Facebook‘daki grup sayfalarının bir kısmında olduğu gibi, sitenin sol sütununda katıksız apaaçi olduğumu gösteren açılı bir fotoğrafımın olması gerekiyordu. Tabi altına da yanıp sönen bir “Arkadaş Olarak Ekle” butonu koymak şarttı.

Tam da çözümü bulduğum bir zamanda ülke seçime gitti. Baktım millet geriye doğru sarıyor, sitenin sol sütununu daha ulvi bir amaç için kullanmaya karar verdim. Sol sütuna kendi fotoğrafımın yerine sağdaki fotoğrafı koydum. Arkadaş olarak ekle butonu yerine ise şu sayfaya link verdim. İnsanlık için atacağım büyük adım bu değildi. Sonuç olarak ülke kurtulmadı.

Sıkıldıkça sorulan sorular gelmeye devam ediyordu. Flüt notası neden yoktu? Bu haklı soruya hala cevap verebilmiş değildim. Bu soruya cavap arayışım sırasında aklıma parlak bir fikir geldi. Kısa süren gitar kursu maceram sırasında öğrenmiştim ki; başlık parası kalkmış, karı mal mı ki alınıp satılsın?; notalar arasında ciddi bir matematiksel ilişki vardı. Bundan hareketle siteye bir yazı ekledim.

Değerli arkadaşlar,

Sizlerden gelen yorum ve e-postaları ilk günden beri takip etmekteyiz. Nefis fikirleriniz için teşekkür ederiz. Bunların bir kısmını hayata geçirmeyi ve Akorist’i daha kullanıcı dostu bir site haline getirmeyi planlıyoruz.

Özellikle sıkça gelen nota isteklerini karşılamak için bize notaların matematiğini anlatabilecek arkadaşlar arıyoruz. Uzman olmanızı beklemiyoruz, zaten Akorist gönüllüler ile ayakta duran bir proje. İlgilenen arkadaşlar akorist.com[et]gmail.com adresine e-posta atarlarsa mutlu oluruz.

Yazıyı biz yazmıştık :) Bu üsluba inananlar sitenin arkasında gece gündüz akor çıkaran bir ekip olduğu fikrine de kendilerini iyice kaptırmışlardı. Bu yanlış anlaşılma “Sitede neden flüt notası yok?” sorularında biraz değişiklik yarattı. Artık sorular mandolin, klavye, saz, keman, bateri gibi daha geniş bir yelpazeden geliyor. Cevap aslında çok basit.

Yok çünkü yok. İnsanları paylaşmaya özendiren bir sitemiz de yok doğrusu. Bir şey paylaşıldığında paylaşana bir katkısı olsun istiyorum. Bu yüzden yeni sistem şahısları çok daha ön plana çıkaran bir platform olacak, belki o zaman enstrümanında uzman insanlar bazen bildiklerini paylaşmak isterler.

İkinci en çok sorulan soruya da bir yanıt vermem gerekiyor sanırım. Sorumuz “Lannn senmi bana türkçhe öretceksin i.ne… sen kimsin?”

Aslında Türkçe delisi biri değilim. Bana kalsa dünya tek dil konuşması gerekir. (İngilizce) Türkçe’yi iyi bildiğimi iddia da etmem ama en azından bildiğim kadarını yanlış kullanmak için çabalamıyorum. Türkçem ile ilgili bilenen yanlışlarım şunlardır. “zabıta” ve “bedava” kelimelerindeki a‘ları uzatmadan telafuz ederim ve “beni elledi” değil, “bana elledi” derim. Ayrıca evet ben öğreteceğim, nolmuş?


Kimler neler demiş?

  1. 1 burak  31 Temmuz 2010 saat 00:44:

    Dürüstlüğün takdire şayan :) “bana elledi” yi daha önce hiç farketmemiştim, neyse ki pek sık kullanılmaya yatkın bi söz öbeği değil… farketmemem normal sanırım… bu arada o kadar dikkat ettim bak doğru yazayım diye yine cümle başında büyük harfle başlamayı unutmuşum… bana MS© word spell check plug-in i şart oldu

  2. 2 Nesrin Demiral  15 Mart 2011 saat 06:49:

    Bir kaç gündür bir şarkı dolandı dilime; ‘Leman Sam-Eski Fotoğraflar’.
    Sadece dinlemek kesmedi. Çalmak, söylemek istedim. (Tabi bulamadım o ayrı, iş başa düştü:)
    Sonra sizi gördüm, akoristi. Bir yazıyla başladım okumaya, şimdi buradayım. Her bir sayfasını okudum yazdıklarınızın… Taktire layık dedim kendi kendime… Sağlam bir kişilik, sağlam bir site! Umarım az zaman kalmıştır bitmesine…
    Yukarıda sen de bir şeyler yazabilirsin demişsiniz ya, yazdım işte;)

  3. 3 Anonim  31 Mart 2011 saat 22:43:

    Bir kaç gündür bir şarkı dolandı dilime; ‘Leman Sam-Eski Fotoğraflar’.Sadece dinlemek kesmedi. Çalmak, söylemek istedim. (Tabi bulamadım o ayrı, iş başa düştü:)Sonra sizi gördüm, akoristi. Bir yazıyla başladım okumaya, şimdi buradayım. Her bir sayfasını okudum yazdıklarınızın… Taktire layık dedim kendi kendime… Sağlam bir kişilik, sağlam bir site! Umarım az zaman kalmıştır bitmesine…Yukarıda sen de bir şeyler yazabilirsin demişsiniz ya, yazdım işte;)
    +1

  4. 4 Halil  10 Mayıs 2011 saat 18:24:

    “İnsanlık için atacağım büyük adım bu değildi.” yazmışsın ya, aslında çok da haklısın; bir adımla olacak iş değil gibi sanki bu… “Sonuç olarak ülke kurtulmadı.” tespiti de aslında ‘Olmadı ne yapalım..’ deyip bırakmaktansa, daha fazla adım atmaya gereksinim olduğunu gösteriyor bence. Nitekim, bir adım atınca varacağımız yere varamıyorsak orada bırakmayız normalde, biraz daha yürümeye, hatta ihtiyaçlar doğrultusunda koşmaya da başlarız. Bu yorum da ‘Haybeye uzaktan gazel okumak’ deyiminin sözlük karşılığına benim katkım olsun :)

    Özet: Tebrikler ! Yola devam. Neydi slogan? ‘Yetmez ama …’